yorgun gece
beklesin kenarda
yenidir artık artan zaman
artık mavi gecenin
zamanıdır
yakındır
mart kapıda
bu son soğuklar da geçer
ikinci cemre suya
cümle kırgınlıklarsa
havaya karışır
ve daha nice hikaye
yelken açar
hep bir sonraya
bense o gecenin sabahında
uyanırım belki
yarım kalmış kim bilir
kaçıncı rüyanın izi
bir başkasını
yatıştırırken
yabancı bir şehrin
sokaklarını anımsatan
hani sondan bir önceki
yazdığım çizdiğim
anlattığım gibi
bu bir oyunsa
- evet sevdiğim değil
belki -
bilen bilir
masada bir oyun varsa
artık oynamasam da
işine karışır
karıştırır işleri
öylesi bir vakit
ben de yıkarım işte
önce geceyi
sonra cümle hayalleri
gerçeği hayalimin
klişelerinde boğulmaya
yüz tutar
kuralları ben koyamazsam
eğer
önce masa dağılır
derken tüm oyunlar
mavi gecemin sonudur bu
umudu yalnız
hatta belki de gerçeği
hatta belki de gerçeği
bir o bana kalır